Kadim Kent

İstanbul

Göz alıcı güzelliğiyle ve engin tarihi ile dünyanın gözdesi bir kent İstanbul. Her açıdan tam bir tam bir cazibe merkezi olan essiz bir kent. Kelimelere sığmayacak kadar engin bir tarih, essiz bir güzellik. Nereden başlamalı anlatmaya, Adalarından mı yoksa tarihi semt Beyoğlu’nu mu anlatsak. Olmaz Kadıköy’den başla diyenleri duyar gibiyim. Peki ya Kanlıca’yı ne yapacağız. Ya Çamlıca’yı. Peki Emirgan’da çay içmenin tadını nasıl dökeceğiz kâğıda.

Daha Osmanlının iki farklı dönemini anlatan Topkapı ve Dolmabahçe varamadık bile daha. Başka bir dünyaya açılan kapı gibi sıra dışı Yerebatan Sarnıcı’nı ve Sultanahmet Cami’yi keşfe çıkamadık bile. Mimari bir harika Ayasofya’yı nasıl anlatsak acaba. Biz ne kadar çabalasak da İstanbul yazmakla bitmez Siz en iyisi İstanbul otobüs bileti alıp bu kadim şehri bir an önce keşfe çıkın.

İstanbul’a gelmişken ne yapsak mı diyorsunuz.

Ne yiyelim?

Önce Eminön’de balık ekmek sonra biraz yürüyüp Karaköy’de baklavanın tadına bakmanızı öneririz.

Ortaköy Camii’nin gölgesinde kumpiri de deneyebilirsiniz.

Çamlıca’da kuru fasulyeyi tavsiye ederiz.

Et yemekleri için sayılacak yer çok en meşhuru Fatih ve Eminönü’nde

Kahvaltı için Emirgan Çın araltını öneririz.

Nereye gezelim?

Adalardan başlamanızı öneririz, özelikle Büyükada ve Heybeliada’yı mutlaka görmek lazım.

Tarihi yarım adayı hiçbir şekilde atlamayacağınızdan eminiz zaten.

Moda’nın deniz manzaralı çay bahçelerinde bir mola iyi olabilir

Bebek’te bir kahvaltının ülkemizin en muazzam koleksiyona sahip, bu açıdan görülmeye değer.

Mısır Çarşısı ve Kapalı Çarşı ideal duraklar olabilir.

Şehrin sembolleri olan Kız Kulesi ve Boğaziçi Köprüsü ise hatıra fotoğraflarının olmazsa olmazı.

Biraz kuyrukta bekleyebilirsiniz ama Galata Kulesinden şehri izlemek paha biçilemez.