Anasayfa
Blog
İstanbul’a kısa süreli gelenler için zaman çok değerlidir. Bu büyüleyici şehirde 24 saatte hem tarih, hem kültür hem de lezzet dolu bir rota izlemek mümkündür. İşte İstanbul’da 1 günde neler yapılır? sorusunun yanıtı:
Güne İstanbul’un kalbinde, Karaköy sahilinde başlamak her gezgin için unutulmaz bir deneyim sunar. Sabah saatlerinde henüz kalabalıklaşmamış sokaklarda hafif serin bir rüzgâr eşliğinde yürüyerek Galataport’a doğru ilerleyebilir, Boğaz’ın sabah ışığıyla parlayan manzarasına karşı güne huzurlu bir başlangıç yapabilirsiniz. Kahvaltı için önerimiz, hem yerli hem yabancı turistlerin favorisi olan Mums Cafe. Serpme kahvaltısı oldukça zengin; ev yapımı reçeller, yöresel peynirler, sıcak ekmekler ve sınırsız çayla yaklaşık 450 TL civarında. Eğer daha sade bir başlangıç isterseniz, Dem Karaköy'de onlarca farklı çay seçeneği eşliğinde taze simit ve peynir tabağı ile 150 TL'ye kadar hafif bir kahvaltı yapabilirsiniz.
Bu bölgede kahvaltı sonrası kısa bir yürüyüş yapmanızı mutlaka öneririz. Galataport’tan Tophane yönüne doğru uzanan sahil hattı boyunca tarihi depoların restore edilmiş hali, sokak sanatı örnekleri ve butik dükkânlar gözünüze çarpacaktır. Sabah saatleri, İstanbul’un o nadir sessizliğinde şehri sindirerek gezmek için en doğru zaman dilimidir.
Tarihin Kalbine Yolculuk
Karaköy’den tramvayla kısa bir yolculuk yaparak Sultanahmet Meydanı’na ulaşabilirsiniz. İstanbul’un kalbinde, tarihin dokusunun en yoğun hissedildiği bu meydanda tek bir bakışla birkaç medeniyetin izini görmek mümkündür. İlk durağınız, 2020’de yeniden cami statüsüne kavuşan Ayasofya Camii olmalı. Giriş ücretsizdir, ancak içerideki kalabalık ve ziyaretçi yoğunluğu nedeniyle sabah saatlerinde gitmek her zaman daha verimlidir. Ayasofya'nın devasa kubbesi, Bizans mozaikleri ve İslami hat sanatıyla iç içe geçmiş yapısı ziyaretçileri büyüler.
Ayasofya’dan çıktıktan sonra sadece birkaç adım ötede yer alan Sultanahmet Camii (diğer adıyla Mavi Cami) sizi bekliyor. İç mekânın çinileri ve tavan süslemeleri İstanbul’un simgelerindendir. Namaz saatleri dışında ziyaret edebilirsiniz, giriş ücretsizdir.
Camilerden çıktıktan sonra meydanın diğer ucundaki Yerebatan Sarnıcı’na uğramanızı mutlaka öneririz. Burası yeraltındaki sütun ormanıyla büyüleyici bir atmosfer sunar. Giriş ücreti yerli ziyaretçiler için yaklaşık 450 TL, yabancı turistler için daha yüksek olabilir. Medusa başlı sütunları ve hafif loş ışıklandırmasıyla etkileyici bir görsellik sunar, özellikle fotoğraf tutkunları için idealdir.
Eğer tarihe ilginiz varsa ve vaktiniz kalırsa Türk ve İslam Eserleri Müzesi de hemen meydanın diğer tarafında yer alır. Geniş avlusu ve halı koleksiyonu görülmeye değerdir.
💡 İpucu: Meydan çevresinde çok sayıda turistik kahveci ve hediyelik eşya dükkânı vardır. Ancak fiyatlar genellikle yüksektir. Daha uygun alışveriş için Kapalıçarşı’ya yürümek mantıklı olabilir.
İstanbul’un Sokak Lezzetiyle Boğazı Buluşturan An
Tarihi Yarımada’nın turunu tamamladıktan sonra, Sultanahmet’ten kısa bir yürüyüşle veya tramvayla Eminönü Meydanı’na inebilirsiniz. Burada sizi kalabalık, martı sesleri ve mis gibi ızgara kokusu karşılar: Balık-ekmek zamanı! Eminönü İskelesi’nin hemen yanındaki tarihi teknelerde pişirilen balık-ekmekler, İstanbul’a gelen herkesin en az bir kez tatması gereken klasiklerdendir.
📍 Mekan Önerisi:
Alternatif olarak civardaki restoranlarda oturarak da balık menüsü alabilirsiniz ama hızlı gezmek isteyenler için tekneden alıp sahilde ayakta yemek klasik bir deneyimdir.
Yemeğin ardından Galata Köprüsü üzerinden yürüyüşe çıkabilirsiniz. Bu yürüyüş esnasında alt katta yer alan balık restoranlarına göz atabilir, köprü üstünde balık tutanları izleyerek İstanbul’un gündelik ritmini hissedebilirsiniz. Galata Köprüsü’nün ortasına geldiğinizde hem Haliç hem Boğaz manzarasını aynı anda görebilir, İstanbul’un en ikonik karelerinden birini yakalayabilirsiniz.
💡 İpucu: Yemeğin ardından küçük bir Türk kahvesi molası için köprünün Karaköy tarafında yer alan Pelit Karaköy Kahvecisi ya da Ops Cafe tercih edilebilir. Kahve fiyatları 80–120 TL aralığında.
Tarihi Sokaklardan Sanat Galerilerine Uzanan İstanbul Klasiği
Galata Köprüsü’nün Karaköy tarafında sahilden içeri doğru ilerlediğinizde, sizi tarihi taş döşeli sokaklar ve ara yollarda yer alan butik dükkânlar karşılar. Hafif eğimli yokuşu tırmandığınızda aniden ortaya çıkan Galata Kulesi, İstanbul’un simgelerinden biridir. 6. yüzyıldan bu yana gözetleme, yangın kulesi ve rasathane olarak kullanılan bu yapıdan bugün şehri 360 derece kuşbakışı izleyebilirsiniz.
📍 Giriş Ücreti:
Kule çevresi son yıllarda sanat galerileri, fotoğrafçılar, kafeler ve kitapçılarla dolu. Özellikle Nakkaş Pasajı, Salt Galata ve Robinson Crusoe Kitabevi gibi yerlerde kısa molalar vererek bölgenin kültürel yönünü de deneyimleyebilirsiniz.
Buradan yürüyerek yukarı çıktığınızda kendinizi İstanbul’un en ünlü caddelerinden birinde bulursunuz: İstiklal Caddesi. Ara sokaklarındaki vintage mağazalar, ikinci el plakçılar, butik kahveciler ve tarihi pasajlar (Atlas, Halep, Avrupa Pasajı) keşfetmeye değer. Caddenin ortasında işleyen nostaljik tramvay, dilerseniz kısa bir Taksim yolculuğu da sunar.
📍 Kahve & Tatlı Molası Önerisi:
💰 Ortalama Fiyatlar:
💡 İpucu: İstiklal’in ara sokaklarında kaybolmaktan çekinmeyin. En iyi keşifler, tabela olmayan yerlerde başlar.
Şehir Ortasında Bir Soluklanma ve Boğaz’a Açılan Kapı
İstiklal yürüyüşünüzü Taksim Meydanı’nda sonlandırdıysanız, hemen yanı başındaki Gezi Parkı’nda kısa bir mola vererek günün yoğunluğunu üzerinizden atabilirsiniz. Ağaçların gölgesinde bir banka oturup, çevredeki tempoyu izleyerek zihninizi dinlendirin. Çevredeki büfelerden alacağınız bir soda veya kahve ile bu kısa durak oldukça ferahlatıcı olacaktır.
💡 İpucu: Taksim’den Kabataş'a inmek için füniküler kullanabilirsiniz. Yaklaşık 2 dakika sürer ve İstanbulkart ile biniş ücreti 17,70 TL'dir.
Kabataş’a indiğinizde, sahilde sizi Boğaz’ın açık manzarası karşılar. Buradan kısa Boğaz turları başlar. Eğer 1–1,5 saatlik bir tur yapmak isterseniz, Turyol ya da Dentur teknelerini tercih edebilirsiniz.
📍 Boğaz Turu Bilgileri:
Boğaz boyunca İstanbul’un hem Avrupa hem Anadolu yakasını, yalıları, köşkleri, camileri ve köprülerini bir arada görebilir; günün en dinlendirici anlarını deniz üstünde geçirebilirsiniz.
🧃 Yanınıza içecek alabilir ya da teknelerde satılan sıcak içeceklerden faydalanabilirsiniz. Akşam saatine doğru güneş batarken, Boğaz’da kızıllığa karşı bir çay yudumlamak, bu rotanın en keyifli anıdır.
İstanbul’un En Işıltılı Noktasında Lezzetli Bir Kapanış
Boğaz turunun ardından ya doğrudan Ortaköy İskelesi'nde inebilir ya da Kabataş'tan kısa bir otobüs/taksi yolculuğuyla Ortaköy’e ulaşabilirsiniz. Ortaköy, sadece meşhur camisiyle değil; kumpiri, waffle’ı ve denize nazır atmosferiyle de günü sonlandırmak için ideal bir noktadır.
📍 Yemek Önerisi:
💡 İpucu: Ortaköy Camii'nin hemen önünde, Boğaz Köprüsü'nün ışıklarıyla süzülen bir akşam yürüyüşü ve fotoğraf molası, İstanbul’da geçirdiğiniz 24 saati unutulmaz kılar.
Yavaş yavaş İstanbul’dan ayrılma zamanı… Otobüs saatinize göre dönüş planınızı yapabilirsiniz. Ortaköy’den çıkış noktalarına göre ulaşım önerileri:
Varan Turizm’in gece seferleri sayesinde İstanbul’dan gece yola çıkarak sabah varışlı rotaları tercih edebilir, hem zaman kazanabilir hem de gününüzü son dakikasına kadar değerlendirebilirsiniz.
Yardım
Hesabım
Sefer Ara
Biletlerim
Menu